Ekonomide gözler Temmuz ayına çevrildi. Merkez Bankası'nın piyasa katılımcıları anketine göre, Mayıs ve Haziran ayı enflasyon tahminleri netleşmeye başladı. Bu tahminler, milyonlarca SSK ve Bağ-Kur emeklisi ile memur ve memur emeklisi için maaş artışının habercisi oldu. Anket sonuçlarına göre Mayıs enflasyonu yüzde 2,36, Haziran enflasyonu ise yüzde 1,77 olarak öngörülüyor. Bu rakamlar ışığında, 2025 yılının ilk yarısında oluşacak 6 aylık enflasyon farkı yüzde 18,09 seviyesine ulaşacak. Bu da SSK ve Bağ-Kur emeklilerine aynı oranda zam yapılması anlamına geliyor. Temmuz ayında maaşlara yansıyacak bu artış, özellikle sabit gelirli vatandaşlar için büyük önem taşıyor. Diğer yandan, toplu sözleşme gereği yüzde 10’luk zammı zaten garantileyen memurlar ve memur emeklileri için de hesaplar değişiyor. Enflasyon farkı da eklendiğinde, bu kesimin toplam zam oranı yüzde 16,97’ye çıkacak.
Yüksek enflasyonun alım gücünü eritmeye devam ettiği bir dönemde, yapılacak bu zamlar kamuoyunda dikkatle takip ediliyor. Ancak uzmanlara göre, maaş artışları kadar enflasyonun seyri ve temel ihtiyaç maddelerindeki fiyat değişimleri de önemli. Çünkü nominal zam oranları yüksek görünse de, reel gelirdeki değişim vatandaşın cebine doğrudan yansıyor.
Emekliye Yüzde 18,09’luk Artış Yolda
2025 yılına hızlı giren Türkiye ekonomisinde en çok konuşulan konulardan biri emekli maaşlarına yapılacak zamlar oldu. Merkez Bankası'nın yayımladığı anket sonuçları, SSK ve Bağ-Kur emeklilerinin Temmuz ayında yüzde 18,09 oranında bir zam alabileceğini gösteriyor. Bu oran, son 6 aylık enflasyon farkını yansıtıyor. Emekliler için bu artış, özellikle gıda ve enerji fiyatlarının yükseldiği bir dönemde kritik önem taşıyor.
Ancak emekliler yalnızca oransal artışı değil, aynı zamanda taban maaş uygulamasını da yakından takip ediyor. Geçtiğimiz dönemlerde hükümetin yaptığı düzenlemelerle taban maaş uygulaması hayata geçirilmiş ve düşük maaş alan emeklilerin durumu iyileştirilmişti. Bu yıl da benzer bir düzenlemenin gelip gelmeyeceği merak konusu. Öte yandan, yapılacak zammın kalıcı etkileri olup olmayacağı da ekonomik istikrarla doğrudan bağlantılı. Yani yüzde 18’lik zam, piyasadaki fiyat artışları karşısında yeterli olacak mı, sorusu hâlâ cevabını bekliyor.
Memur ve Memur Emeklilerine Enflasyon Destekli Zam
Toplu sözleşme ile memurlar ve memur emeklileri için Temmuz ayında yüzde 10 zam kesinleşmişti. Ancak Türkiye’de yüksek enflasyonun etkisiyle bu oranın yetmeyeceği kısa sürede anlaşıldı. İlk 6 aylık enflasyon farkının yüzde 6,97’ye ulaşmasıyla birlikte memur kesimine toplamda yüzde 16,97 oranında zam yapılması gündeme geldi.
Memur sendikaları bu gelişmeyi olumlu karşılarken, zamların memurların geçim sıkıntılarını ne kadar hafifleteceği tartışma konusu olmaya devam ediyor. Özellikle kira, ulaşım ve gıda gibi temel giderlerde yaşanan artışlar, zam oranlarının etkisini sınırlıyor. Memurlar, enflasyonun altında ezilmemek için hem toplu sözleşme masasında daha güçlü taleplerle bulunuyor hem de zamların vergi dilimleriyle erimemesi için ek düzenlemeler bekliyor.
Zamlar Cebe Yansıyacak mı? Uzmanlar Uyarıyor
Ekonomistler, Temmuz ayında yapılacak zamların vatandaşın alım gücünü artırmada sınırlı etkisi olabileceğini belirtiyor. Çünkü resmi enflasyon rakamları baz alınarak yapılan bu artışlar, çarşı ve pazarda hissedilen gerçek enflasyonu yansıtmakta yetersiz kalabiliyor. Özellikle dar ve sabit gelirli vatandaşlar için nominal artışlar yerine, alım gücünü artıran yapısal önlemler daha kalıcı çözümler sunabilir.
Ayrıca, zamların ardından piyasada oluşabilecek talep artışı nedeniyle fiyatların yeniden yükselme riski de gündeme geliyor. Bu nedenle ekonomistler, maaş artışlarının yanı sıra fiyat istikrarı için de önlemler alınması gerektiğini vurguluyor. Aksi takdirde, her zam döneminde benzer bir kısır döngü yaşanması kaçınılmaz olabilir.