“Enerjinin Sadece Yüzde 12’si Boşaldı”
Bektaş’ın açıklamasına göre, Marmara’da 1766 yılından bu yana biriken deprem enerjisinin yalnızca yüzde 12’si 23 Nisan’daki depremle boşaldı. Geriye kalan enerji ise hâlâ büyük bir risk barındırıyor. “Depremi atlattık mı?” sorusuna “Hayır” yanıtını veren Bektaş, mevcut senaryoların büyük ölçüde varsayımlara dayandığını ve bilimsel netlikten uzak olduğunu belirtti.
“Yanlış Hesaplarla Risk Azaltılamaz”

Bektaş, Marmara’daki enerji birikimiyle ilgili yapılan değerlendirmelerin hatalı olabileceğine dikkat çekti:
Fay segmentlerinin yönleri, kilitlenme derinlikleri ve ne kadar stres taşıdığı tam olarak bilinmiyor.
1766'dan bu yana enerji biriktiği varsayımı yapılmış olsa da, bu veriler belirsizlik taşıyor.
Batı-Orta Marmara’da “enerji kaçağı” (creep) olduğu iddiaları ise bilimsel temelden ziyade yorumlara dayanıyor.
İstanbul’un Deprem Gerçeği Unutulmamalı
İstanbul’un aktif fay hatları üzerinde yer aldığı ve her an büyük bir deprem riski taşıdığı sıkça vurgulanıyor. Prof. Dr. Bektaş’ın açıklamaları, yaşanan her sarsıntının ardından asıl büyük riskin hâlâ ortada durduğunu gösteriyor.
Ne Yapmalı?
Uzmanlar, İstanbul özelinde hem bireysel hem de kurumsal hazırlıkların artırılması gerektiğine işaret ediyor.
Deprem riskinin geçmişe değil, biriken enerjiye göre değerlendirilmesi gerektiği vurgulanıyor.