Düğmeciler Camii ve Haziresi Restorasyonu
Düğmeciler Camii ve Haziresi Restorasyonu

Eyüpsultan Belediyesi Düğmeciler Camisi ve Haziresi’ni restore ediyor

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Eyüpsultan Belediyesi, Dökmeciler Mescidi olarak da bilinen Düğmeciler Camii ve Haziresi’nde restorasyon çalışmalarına başladı.

1550 yılında Dökmecizade Kazasker Mehmet Bakır Efendi tarafından Mimar Sinan’a yaptırılan bu cami ve hazire, zaman içinde çeşitli onarımlar görmüştür. Şimdi ise Eyüpsultan Belediyesi tarafından gerçekleştirilen restorasyon projesi sayesinde cami ve hazire, özgün görünümüne kavuşturulacaktır.

Eyüpsultan Belediyesi Etüt Proje Müdürlüğü, restorasyon çalışmaları için projelendirme aşamasına geçmiş ve aynı zamanda caminin haziresinde bulunan mezar taşları da onarılıp kayıt altına alınacaktır. Bu çalışmalar sayesinde tarihi miras korunacak ve gelecek nesillere aktarılacaktır.

Düğmeciler Camii ve Haziresi Restorasyonu

DÜĞMECİLER CAMİSİNİN TARİHİ

Dökmeci Zâde Mehmed Bakır Efendi, bu mescidin kurucusudur. Kendi kabri de burada bulunmaktadır. Anadolu Kazaskerliği görevinden ayrıldıktan sonra 998 (1590) yılında vefat etmiştir. Ünlü şair Abdülbâki Efendi’nin ilk sadareti sona erdiğinde, bu kişiler Anadolu sadareti görevine getirilmiştir. Sadaret tarihi 996 Cemaziyelevvelisi (Nisan 1588) olarak kaydedilmiştir. Bir yıl sonra görevden alınmıştır. Mehmet Bakır Efendi ayrıca iki kez İstanbul kadılığı yapmıştır.

“Dökmeci başı Hüseyin Bey’in oğludur. Eğitim alarak ulemâ sınıfına girmiş ve Sokullu Mehmet Paşa’nın kızlarına öğretmen olarak atanmıştır. Daha sonra müderrislik yapmış ve 987 şabanında (Eylül 1579) Edirne Kadısı olmuştur. 989 zilhiccesinde (Ocak 1582) İstanbul kadısı olmuş, ancak Receb ayında görevden alınmıştır. 996 C. evvelinde Anadolu kazaskeri olarak atanmış ve 997 R. evvelinin 12. günü (29 Ocak 1589) vefat etmiştir. İnançlı ve doğru bir kişiliğe sahipti.

Mabet, kare planlı bir yapıdır ve kesme taştan inşa edilmiştir. Çatısı ve minberi ahşaptır ve kirpi saçaklıdır. Sağdaki minarenin kaidesi kesme taştan, gövdesi ve petek kısmı ince tuğladan yapılmış ve üzeri sıvalıdır. Minarenin üzerinde kısa bir külah bulunmaktadır. Cami, üst ve alt bölgelerde toplam 10 pencereden ışık almaktadır.

Caminin minberini Mehmet Bakır Efendi’nin soyundan gelen Hüseyin Şah Efendi vakıf mütevellisi olarak görev yaparken, kendi mülkiyetindeki bahçeyi vakfa dahil etmiş ve iki akçe kira karşılığında başkasına kiralamıştır. Üç akçe maaşla da hitabet görevi verilmiştir.

Daha önceki tamiratların yanı sıra, II. Mahmud Hân döneminde haremin 3. hazinedarı olan hayırsever Lâlezâr Kalfa’nın destekleriyle ve Hadika zeyli hazırlayan Ali Satı Efendi’nin çabalarıyla şadırvan tamir edilmiş ve su getirilmiştir. Cami, 1822 yılında yenilenmiş ve yeni hasır döşenmiştir. Lâlezâr Kalfa, beş kese kadar akçe harcamıştır. Caminin yerel mahallesi bulunmaktadır.

1894 zelzelesinde hasar gören cami, iki kadının çabalarıyla tamir edilmiştir. Bu tamiratı belirten kitabe, mescidin duvarında Cadde tarafında bulunmaktadır ve şu şekildedir:

Yâ Mâlik ‘ül-Mülk

1313 (1895)

Zelzeleden mescidimiz zarar gördü

Hamdülillah, bu yıl yeniden inşa edildi

Allah’ın emriyle namazlar burada kılınırken

Emine ve Fâtıma Hanımlar’ın ruhları şad olsun.”

Düğmeciler Camii ve Haziresi Restorasyonu

Avluda, efsaneye göre Mehmet Bakır Efendi tarafından diktirilen ulu bir çınar ağacının gölgesinde yer alan dört musluklu bir şadırvan bulunmaktadır. Üzerindeki kitabede şu ifadeler yer alır:

“İç bu mâi Zemzem’i gel, oku hem sen ruhuna
Abdest el Fâtıma Hanım’a her dem kıl du’â
1286 (1869)”

Mehmet Bakır Efendi’nin sütun şeklindeki şahidesi, mezarın meşruta tarafında yer almaktadır ancak üzerinde yazı ve tarih bulunmamaktadır. Yanında ise “Mir-i Mahdum ibn-i Ebû’l-Mekârım ibn-i seyyid Ahmed Lala medfundur. Vefat tarihi 975 (1567)” yazmaktadır.

Bu bilgilere dayanarak, mabetin en geç 1565 tarihinde inşa edildiği anlaşılmaktadır.

Avluda, alçak taş bir duvarla çevrili, açık bir türbe bulunmaktadır. Bu türbenin yeni yazısıyla şunlar yazılıdır: “Sahabe-i kiramdan Hazreti Cabir R.A. oğlu Muhammed Ensâri R.A Hazretlerinin kabridir.” Türbenin şahidesinde ise şu ifadeler bulunur:

“Merhum ve mağfur Mehemmed Çavuş an evlâd-ı Cabir R.A. anhü ruhi çün fatiha.
Sene 1052 (1642)”

Bu türbenin yanında iki kabir daha yer almaktadır ancak şahideleri bulunmamaktadır. Bu kabirlerin yukarıda adları yazılan kişilere ait olduğu düşünülmektedir.

Düğmeciler Camii ve Haziresi Restorasyonu

Hazire içerisinde birçok şahid bulunmaktadır. İşte bazıları:

  • 1288 (1871) yılında vefat eden Nakşibendi tarikatından olan ve türbenin görevlisi olan Mustafa Efendi.
  • 1234 C. ahır (Nisan 1819) tarihinde vefat eden Şeyh Kirpâsi Mustafa Efendi. Kabri cami sol tarafındaki hazirede bulunmaktadır.
  • Bektaşi sikkeli Mehmed Dede’nin tarih kısmı kabrinde bulunmaktadır.
  • Mabet, avlu ve duvarları ile haziresi 1970 yılında kapsamlı bir yenileme işlemine tabi tutulmuştur.
  • Dökmeciler Camii Kitabesi’nde, Mehmet Bakır’ın adı Mehmet Baği (Serkeş) olarak yanlış yazılmıştır ve bu düzeltilmelidir.
  • Bu semt ve mabet adını, İstanbul’un fethinde büyük topun dökümünde yer alan dökümcübaşı ve ekibinin ölümünün ardından buraya gömülmesinden almıştır. Kabirleri, Düğmeciler Caddesi ile Ümmi Sinan Sokağı’nın kesiştiği noktada bulunmaktadır. Bu alana sonradan bazı kişiler de gömülmüştür. Ayrıca, bir dökümcübaşının kabri de Yedikule Kapısı dışındaki alanda yer almaktadır.
Eyüpsultan Belediyesi Düğmeciler Camisi ve Haziresi’ni restore ediyor

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Eyüpsultan Haberleri ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!